İsrail Ordusu, 2023 yılının Ekim ayı ortalarında Gazze’de kara operasyonuna başladığını duyurdu. Bu gelişme, zaten gergin olan bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getirdi. Operasyonun amacı, özellikle son dönemde artan roket saldırılarına karşılık vermek ve Hamas’ın askeri kapasitesini zayıflatmak olarak açıklandı. Uluslararası toplum bu durumu endişeyle karşılıyor ve olayların daha da tırmanmasından korkuyor.

Gözler Gazze’de: Operasyonun Ardındaki Sebepler

İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarının tarihi, uzun yıllara dayanmaktadır. Son zamanlarda, Gazze’den İsrail’e karşı artan roket saldırıları, Tel Aviv yönetimini harekete geçmeye zorladı. İsrail Hava Kuvvetleri, bu saldırılara karşılık vermek adına önceki gün hava bombardımanları başlatmıştı. Ancak, kara operasyonunun başlaması, durumun ciddiyetini gösteriyor. Üst düzey askeri yetkililer, bu operasyonun Hamas’ın askeri gücünü ciddi şekilde tehdit edeceğini iddia ediyor.

Operasyonun hedefleri arasında, Hamas’ın silah depoları, operasyonel merkezleri ve iletişim altyapıları bulunmaktadır. İsrail ordusu, Gazze’deki yer altı tünellerinin yok edilmesinin de önemli bir hedef olduğunu belirtti. İsrail hükümeti, bu eylemlerin ülkenin ulusal güvenliğini sağlamak için zaruri olduğunu savunuyor. Ancak analistler, bu tür askeri operasyonların sivil kayıplara yol açabileceği ve bölgede barış umutlarını daha da azaltabileceği konusunda uyarıyor.

Uluslararası Tepkiler ve Barış Süreci Üzerine Etkisi

İsrail’in Gazze’ye yönelik kara operasyonuna dair uluslararası tepkiler de hızla yükseliyor. Birçok ülke, operasyonun başlatılmasıyla birlikte sivil kayıpların yaşanabileceğine dikkat çekmekte ve her iki tarafa da itidal çağrısında bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, olayların daha fazla tırmanmaması için derhal ateşkes çağrısı yaptı. Bunun yanı sıra, birçok insan hakları örgütü de operasyonun durdurulması yönünde baskı yapmaktadır.

İsrail’in bu son operasyonunun, yüzyıllardır süregelen çatışmalara yeni bir dinamik katabileceği endişeleri gündemde. Uzmanlar, bu tür askeri müdahale ve sonuçlarının, uzun vadede barış sürecini derinden etkileyeceğini belirtirken, mevcut barış görüşmelerinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulunuyor. Gazze’de yer alan insanî kriz ve altyapı yıkımları da göz önüne alındığında, bölgedeki sivil halkın durumu daha da kritik bir hal alabilir.

Sonuç olarak, İsrail Ordusu’nun Gazze’ye yönelik başlattığı kara operasyonu, uluslararası ilişkilerdeki gerilimi artırmış bulunuyor. Gelişmelerin nasıl şekilleneceği ve sivil kayıpların önlenip önlenemeyeceği, önümüzdeki günlerde dünya gündeminin ana maddelerinden biri olmaya devam edecek.