24 Nisan 2025, Tekirdağ için unutulmaz bir tarih olarak kayıtlara geçebilir. Gece yarısı saatlerinde meydana gelen deprem, il genelinde büyük bir panic yarattı. Kandilli ve AFAD tarafından yapılan açıklamaların ardından, depremin merkezi ve büyüklüğü hakkında detaylar gün yüzüne çıktı. Tekirdağ'ın farklı bölgelerinde hissedilen bu sarsıntı, hem yerel halkı hem de farklı illerde yaşayan vatandaşları etkisi altına aldı. Peki, bu deprem gerçekten ne kadar ciddi? Dikkatle takip edilen gelişmelerin yanı sıra, Tekirdağ'da izlenimlere ve yetkililerin açıklamalarına da yer verdik.
AFAD’ın verilerine göre, Tekirdağ’ın merkez üssü olduğu belirtilen depremin büyüklüğü 4.8 olarak kaydedildi. Saat 00:27’de hissedilen bu sarsıntı, özellikle Marmara Bölgesi’nin güney kesimlerinde kişisel olarak tecrübe edenler için korkutucu anlar yaşattı. Depremin büyüklüğü, uzmanlar tarafından orta şiddette bir deprem olarak değerlendirildi, ancak bu durumun seyrinde oluşan artçılardan endişe ediliyor. Yerel yönetimler, depremin hemen ardından vatandaşları bilgilendirmek amacıyla kriz masası oluşturdu ve gerekli önlemleri almaya başladı.
Tekirdağ Valiliği, deprem sonrası yapılan erken değerlendirmelere göre, herhangi bir can kaybı yaşanmadığını ve büyük çapta bir hasarın olmadığını duyurdu. Ancak, belediyeden gelen bilgilere göre bazı apartmanların duvarlarında çatlamalar ve sıva dökülmeleri söz konusu. Ekipler, hasar tespiti için çalışmalara hemen başladı. Ayrıca, Tekirdağ'daki okullarda yapılacak olan incelemelerin sonucuna göre, eğitime ara verilip verilmeyeceği üzerine değerlendirmeler yapılıyor. Kent genelinde toplamda 50 farklı noktada ihbar alan ekipler, gönüllü vatandaşlarla birlikte arama çalışmaları başlatarak, olası artçı depremler için hazırlıklı olma çağrısında bulundu.
Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, bölgede gün içerisinde birkaç artçı sarsıntı daha yaşandı. Bu sarsıntıların büyüklüğü 2.5 - 3.0 arasında değişim gösterdi. Depremin ardından sosyal medyada hızlıca yayılmaya başlayan paylaşım ve haberler, kaygının yaygınlaşmasına neden oldu. Ülke genelinde meydana gelen diğer depremlerle kıyaslandığında, Tekirdağ’daki bu sarsıntı, halk sağlığını doğrudan tehdit etmeyen bir seviyede kalmış gibi görünse de, geçmişte yaşanan ağır depremlerden dolayı halkın kaygıları hâlâ taze. Uzmanlar, vatandaşlara sosyal medyada yayılan yanıltıcı haberlere karşı dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Jeofizik mühendisleri, Tekirdağ'da meydana gelen depremin, Marmara Bölgesi’nin genel sismik hareketliliğiyle ilgili olduğunu belirtirken, bu gibi olayların çoğu zaman beklenebilir olduğunu ifade ettiler. Türkiye, aktif bir fay hattı üzerinde bulunması nedeniyle deprem riski her zaman söz konusu. Uzmanlar, insanların depreme hazırlıklı olmalarını ve olası bir sarsıntıda güvenli alanlara yönelmeleri gerektiğini vurgulayarak; “Her zaman bir acil durum planı oluşturun ve ailenizle bu konuda iletişim kurun” tavsiyesinde bulundular.
Marmara bölgesindeki deprem riskinin her zaman hatırlanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, kamuoyunu bilinçlendirmek adına düzenlenecek seminerler ve tatbikatların önemine değindiler. Sonuç olarak, 24 Nisan’da Tekirdağ’da meydana gelen bu deprem, hem yerel yönetimlerin hem de halkın dayanışma içinde hareket etmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hem yerel hem de ulusal düzeyde, bu tür olaylara karşı hazırlık yapmak, her bir bireyin sorumluluğunda bulunuyor.
Tekirdağ’daki deprem olayının gelişmelerini ve resmi açıklamaları takip etmek için gözünüzü kulağınızı açık tutun. Gelişmeler ışığında, bölgedeki durumun netleşmesiyle birlikte sizlere daha fazla bilgi sunmaya devam edeceğiz.