Trafikte hız tutkunlarının gözde gösteri yöntemlerinden biri olan drifting, kamuya açık alanlarda yapıldığı takdirde ciddi sonuçlar doğurabilir. Son dönemde artan drifting olayları, trafik güvenliğini tehdit ederken, bu tür davranışların ceza bedellerinin de ne denli yüksek olduğu gözler önüne seriliyor. Ülkemizde trafik yasalarına göre, drifting gibi tehlikeli ve yasadışı manevraların cezası tam 46 bin lira! Peki, bu cezaların arkasında yatan nedenler neler? Drifting ve trafik güvenliği konularına daha yakından bakalım.
Drifting, özellikle motorsporları meraklıları arasında popüler olan bir sürüş tekniğidir. Bu teknikte, sürücüler aracı kaydırarak hızlı bir şekilde virajları alır ve bu sırada lastiklerin kaymasından dolayı ortaya çıkan spektaküler görüntülerle dikkat çekerler. Ancak bu keyif, kamu yollarında yapıldığında acil durumlarda kontrol kaybına ve tehlikeli anlara yol açabilir. Sadece sürücünün değil, diğer yol kullanıcılarının da hayatını kariyerine koyan drifting, yüksek hızda yapılan manevralarla birlikte çok daha büyük tehlikeler barındırır.
Drifting sırasında sürücüler, aracın kontrolünü maksimum seviyede sağlasa bile, aniden karşılarına çıkan bir engel, pişmanlık veya başka bir sürücünün hatası sonucu kaza riski, ancak bir anlık zevkin getirdiği korkutucu bir sonla sonuçlanabilir. Bu sebeple, sahil yollarında, boş otoparklarda ya da kapalı alanlarda yapılması gereken bu tür aktiviteler, ne yazık ki değerlendirilmeden trafiğe kapılan yollar üzerinde gerçekleştiğinde, ciddi ceza yaptırımlarına neden olmaktadır.
Türkiye'de trafik yasaları, sürücülerin davranışlarını düzenlemek ve trafik güvenliğini sağlamak için sıkı kurallar içermektedir. Drifting gibi cesur ve tehlikeli sürüş tekniklerine karşı, trafik müfettişleri, deneyimli polis ekipleri ve şehir içi güvenlik güçleri, araç sürücülerini denetlemek amacıyla oldukça titiz bir şekilde çalışmaktadır. Ülkemizde yapılan son düzenlemelere göre, drifting yapmak ve tehlikeli sürüş davranışları sergilemek, 2023 yılı itibarıyla 46 bin lira ceza ile sonuçlanmaktadır.
Bu yüksek ceza, yalnızca bir caydırıcılık unsuru olarak değil, aynı zamanda kazaların ve trafik infazlarının önlenmesi için bir çözüm yolu olarak öne çıkmaktadır. Özellikle genç sürücülerin, aracın sınırlarını zorlamak ve adrenalini artırmak amacıyla yaptığı bu tehlikeli faaliyetlerin önüne geçilmesi için, bu tür cezaların daha da artırılması gündemde. Yalnızca drifting değil, aynı zamanda diğer tehlikeli sürüş teknikleri için de benzer ceza miktarları belirlenerek, sürücülerin bu tür faaliyetlere yönelmesini engellemek amacıyla titiz bir çalışma sürdürülmektedir.
Unutulmamalıdır ki, bir araç sürücüsünün sorumluluğu yalnızca kendi güvenliğiyle sınırlı değildir; diğer yol kullanıcıları için de son derece önemlidir. Bu bağlamda, sürücülerin trafik güvenliğini tehlikeye atacak davranışlardan kaçınması gerektiği vurgulanmaktadır. Yapılan denetimlerde, drifting yapan sürücülerin araçları, emniyet güçleri tarafından çekilirken, sürücülerin de ağır yaptırımlarla karşılaştığı görülmektedir. Bu olaylar, yasalara uygun davranmanın yanında, trafikte dikkatli olmanın da önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Her geçen gün artan trafiğin getirdiği zorlukları bir nebze olsun azaltmak amacıyla, sürücülerin yalnızca yasalarla değil, vicdanlarıyla da hareket etmesi gerektiği açıktır. Unutulmasın ki, bazı anlık zevkler büyük kazalara ve daha büyük kayıplara dönüşebilir. Dolayısıyla, tüm sürücülerin kamu güvenliği için daha duyarlı olmaları gerektiği sonucuna varılmaktadır. Drifting ve benzeri tehlikeli sürüş davranışlarının akılcı ve dikkatli bir yaklaşım ile kontrol altına alınabilmesi, hem sürücülerin hem de diğer yolcuların güvenliğini sağlamada en önemli etken olacaktır.